Türkiye ve Bursa, tarihte iz bırakacak bir yerel seçim rekabeti ve gündeminden geçerken, 31 Mart ve sonrası için merak giderek artıyor.
Bursa’da;
Cumhur İttifakı’nın yeniden adaylığıyla AK Parti’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve CHP’nin adayı Mustafa Bozbey, tekerrürle kozlarını yeniden paylaşmaya girdiler.
Kulvarlarıyla;
Yeniden Refah Partisi’nde Sedat Yalçın ve Zafer Partisi’nde Bayram Kazancı, 2 büyük siyasi partiden pay çıkarma refleksiyle gündem oldular.
Ana muhalefetle yolunu ayıran İYİ Parti’de Selçuk Türkoğlu, şahsileşen hesapla Alinur Aktaş’ı ağzından düşürmeyen tarz ve üslubundan vazgeçmiyor.
Yeni seçimlerle;
CHP’nin savunduğu politikalara karşılık, özellikle Zafer Partisi’nin belirli seçmeni kendisine tahvil edebildiğini söyleyelim.
Geçen yıl hükümeti destekleyen, ama ‘Mutabakatta sözlerine durmadılar” diyen Yeniden Refah Partisi’nin, yılı dolmadan kendi yolunu çizmesini ve muhalefetini, samimi görmüyoruz.
Muhalefet, ‘ekonomi gündemi’ni iyi kullanmaya çalışıyor ve vaatleriyle de en öne taşıyor.
Velakin…
AK Parti’li adayların meydanı boş bırakmayan cebe dayalı vaatlerinin de ötesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyuracağı yeni emekli müjdeleri, sonuç etkili olacaktır.
31 Mart’taki sınavla…
İttifak adaylıklarıyla;
Alinur Aktaş ile Osmangazi’de Mustafa Dündar ve Yıldırım’da Oktay Yılmaz’ın görevlerine devam edebilme olasılığı artık ağır basıyor.
Yanısıra…
CHP’nin Mudanya ve Gemlik’te yeniden kazanabilme ihtimalini çantada keklik görmemesi gerektiğini, teslim edebileceklerini belirtelim.
Nilüfer’de;
Büyümeyle beraber, demografi yapı ve beraberinde seçmen profilinde değişim daha fazla konuşuluyor.
Zıt kutuplu siyaset olmasa ve AK Parti de anti potansiyel önyargısına kapılmasa, kurtulsa, Nilüfer de yankı merkezi olur.
31 Mart sonrası…
Kentlerin ötesinde;
Türkiye için önemli!
Kırılma, dönüm noktalarına tanık olabileceğimiz bir süreç, dönem başlayabilir, dünyanın da dikkatini çekebilir.
Şayet…
CHP’nin İstanbul’u kaybetmesi durumunda, ana muhalette liderlik yüksek sesli tartışılmaya başlanır.
Önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, hesap soran ve kendisini ortaya koyan refleksle öne çıkabilir.
Dahası…
İstanbul’u devretmek zorunda kalan bir Ekrem İmamoğlu, artık CHP’nin başına geçmek için resmen sahaya çıkar.
Bu söylediklerimiz…
CHP’de sonuç alamayan bir İmamoğlu’nun, belirli sayıda milletvekilinin de safına geçmesiyle bir bakmışsınız; siyasi partisini adeta çoktan kurmuş olsun.
Ardından…
Türkiye’nin erken seçime ve hatta erken cumhurbaşkanı seçimine gitmesi için de olağanüstü gücünü ortaya koyar.
İYİ Parti’den söz etmeden de olmaz.
Bir bakmışsınız;
Genel Başkan Meral Akşener, siyasi partisinin başından ayrılmış ve üstelik Tansu Çiller gibi, ‘Ülke Çıkarları’ gerekçesiyle rotayı değiştirmiş.
Tüm anlattıklarımız…
Kimilerine göre;
Ütopik ve imkansız gelebilir, ama ‘herkes bir şeyler söylüyor’, biz de ‘bir şeyler söylemiş olalım’ ve kenarda da dursun…